Hemen çıkma oranının önemi oldukça büyüktür. Çünkü size insanların bir web sayfasının içeriği veya kullanıcı deneyimiyle ne kadar iyi etkileşimde bulunduklarını veya daha da önemlisi, etkileşimde bulunmadıklarını söyler. Hemen çıkma oranı, birisi web sitenizdeki tek bir sayfayı ziyaret ettiğinde ve ayrılmadan önce sayfada hiçbir şey yapmadığında hesaplanır. Daha spesifik olarak bir web sitesinin hemen çıkma oranı; bir ürün satın alma, bir form doldurma veya bir linke tıklama gibi belirli bir eylemi gerçekleştirmeden kaç ziyaretçinin bir sayfadan ayrıldığını ölçer.
Bir pazarlamacıysanız veya web siteniz varsa hemen çıkma oranını ve bunun genel dijital pazarlama stratejinizi nasıl etkilediğini anlamak önemlidir. Örneğin; yüksek bir hemen çıkma oranı, sayfa yükleme sürenizin çok yavaş olması gibi teknik SEO sorunlarına işaret edebilir. Bu yazımızda iyi bir hemen çıkma oranını neyin oluşturduğunu ve hemen çıkma oranınızı iyileştirmenin yollarını tartışacağız.
Hemen Çıkma Oranı Nedir?
Görsel artık kullanımda olmayan UA üzerinden alınmıştır.
Hemen çıkma oranı, web sitenize giren ve girdikleri sayfada hiçbir şey yapmayan kişilerin yüzdesini ölçen bir ölçümdür. Bu kişiler bir menü öğesine, “daha fazla oku” bağlantısına veya sayfadaki diğer iç linklere tıklamazlar. Bu, Google Analytics’in ziyaretçiden bir tetikleyici almadığı anlamına gelir. Bu oranı, bir web sayfasının kalitesini ve/veya hedef kitlenizin kalitesini belirten bir metrik olarak kullanabilirsiniz.
GA4’te Hemen Çıkma Oranı
GA4’te hemen çıkma oranı varsayılan olarak bulunmaz. Bu metriği raporlarınızda görüntülemek için raporu özelleştirmeniz gerekir. Bunun için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
Google Analytics‘te oturum açın ve sol menüden “Raporlar” sayfasını seçin. Ardından özelleştirmek istediğiniz rapora gidin.
Raporun sağ üst köşesindeki “Raporu özelleştirme” butonuna ve ardından “Metrikler” alanına tıklayın.
“Metrik Ekleyin” alanından “Hemen çıkma oranı”nı seçin ve “Uygula” butonuna tıklayın. Sonrasında raporunuzu kaydederek bu oranı görebilirsiniz.
Hemen Çıkma Oranı vs. Çıkış Oranı
Bir “Teşekkürler Sayfası” için hemen çıkma ve çıkış oranlarını karşılaştırdığınızı varsayalım. Bu sayfada yüksek bir hemen çıkma oranı biraz endişe verici olabilir, çünkü bu, insanların yalnızca o sayfayı tek başına görüntülediği anlamına gelir. Daha da kötüsü, bu sayfaya ulaşmak için bir form doldurmamışlar demektir.
Ancak yüksek bir çıkış oranı endişeye neden olmaz. Bu, bu sayfanın bir ziyaret zincirinin sonuncusu olduğu anlamına gelir. Bu sayfadan çıkan kişiler muhtemelen önceki landing sayfasından gelmiştir. Bu senaryonun varsayımsal olduğunu ve bu çıkarımların diğer sayfa metriklerine göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir. Ancak hemen çıkma ve çıkış oranları arasındaki farkın basit bir örneğidir.
Hemen Çıkma Oranı Kaç Olmalıdır?
Yakın zamanda web sitenizin hemen çıkma oranına bir göz attıysanız bu sayı karşısında hayal kırıklığı yaşamış olabilirsiniz. Ancak ortalama bir hemen çıkma oranı %26 ile %70 arasında bir yerdedir ve en uygun aralık %26 ile %40 arasındadır. %20’nin altına inmek genellikle olası değildir ve bu nedenle verileriniz bunu gösteriyorsa bazı şeyleri tekrar kontrol etmeniz gerekebilir.
Ortalama bir oran, kullanıcının cihazına bağlı olarak da değişebilir. Örneğin; mobil cihazlar, tüm sektörlerde %51 ile en yüksek hemen çıkma oranına sahiptir. Masaüstünde ortalama hemen çıkma oranı %43 ve tabletler için ortalama %45’tir. Bu nedenle sitenizin hemen çıkma oranını değerlendirirken trafiğin nereden geldiğini dikkate almalısınız.
%70’in üzerinde bir oran ise ortalamanın üzerindedir, ancak %56’ya ulaşana kadar mutlaka yüksek tarafta olması gerekmez. %90’ın üzerindeyse bu büyük bir alarm nedenidir. Ancak kötü tasarım, izleme kodunuzdaki hatalar veya tarayıcı uyumsuzluğu gibi faktörler bu orana neden olduğu için oranı düşürmek oldukça kolaydır.
Hemen Çıkma Oranını Azaltma Yolları
1. Web sitenizin mobil uyumlu olduğundan emin olun
Mobil kullanıcılar, dünya çapındaki web trafiğinin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Bu, yalnızca mobil kullanıma hazır bir deneyim sağlamayı değil, aynı zamanda bu deneyimin ilgi çekici olmasını sağlamayı çok önemli kılar. Responsive bir siteye sahip olmak artık yeterli değildir, mobil sürüm ve etkileşimin de kullanıcı dostu olması gerekir.
Video, özellikle ilgi çekici bir içerik türüdür. Genellikle karmaşık konuları metinden daha kısa ve öz bir şekilde açıklayabilir. Ancak mobil kullanım söz konusu olduğunda uzun videolar önemli miktarda veri gerektirir ve bu nedenle kullanıcı deneyimini yavaşlatarak ziyaretçinin hemen geri dönmesine neden olabilir. Bu nedenle daha uzun videoları mobil sitenizden kaldırmalı veya en önemli noktaları ele alan daha kısa videolar oluşturmalısınız.
Ancak bu tür bir iyileştirme video ile sınırlı değildir. Mobil deneyiminizi değerlendirmek için bütünsel bir yaklaşım benimsemeli ve bunun gibi beklenmedik durumları nasıl ele alacağınızı düşünmelisiniz.
2. Kullanıcı deneyimine zarar verebilecek dikkat dağıtıcılardan kaçının
İyi bir mobil kullanıcı deneyiminin öneminden bahsetmiştik ve bu tüm platformlar için geçerlidir. Örneğin; tam ekran açılır pencereler gibi dikkat dağıtıcı etkenler sadece can sıkıcı olmakla kalmaz aynı zamanda kullanıcıların sayfanızı terk etmesine de neden olabilir.
Dikkate alınması gereken en önemli şey kullanıcıdır. Ziyaretçilerin sayfanızı ziyaret etmesini ve dönüşüm için gereken süre boyunca kalmasını istiyorsanız bazı pop-up’lar iyi olsa da ziyaretçilerin siteden ayrılmasına neden olabilecek şekilde kullanıcı deneyimini önemli ölçüde bozan pop-up’lardan kaçınmalısınız.
3. Sayfaların hangi anahtar kelimeler için sıralandığını belirleyin
Anahtar kelime amacını içeriğinizle eşleştirmek, organik ziyaretçilerin bekledikleri içeriği almalarını sağlamak için önemlidir.
Birinin “SEO uzmanı” diye aradığını varsayalım. Bu kişinin bir SEO uzmanı ile çalışmak istediği için bu aramayı yapması muhtemeldir. Ancak birisi “SEO uzmanı nedir” sorgusunu kullanıyorsa muhtemelen bir hizmet satın almak istediği aşamada değildir. Bunun yerine bu kişi bilgilendirici bir içerik aramaktadır.
Bu nedenle sayfanızın sıralandığı anahtar kelimeleri değerlendirirken bunların arama niyetiyle uyumlu olduğundan emin olmalısınız.
4. Meta description alanınızı gözden geçirin
Bazen oranları azaltmak, beklentileri hizalamakla ilgilidir. Meta title, meta description ve sayfa URL’niz bir web sayfasında sunduğunuzla eşleşmiyorsa bunu düzeltmeniz gerekir. Örneğin; hedef anahtar kelimeleriniz meta description’a dahil edilmelidir. Birisi bir sayfanın meta description’ı nedeniyle sayfanızı ziyaret etmeye ve söz verdiğiniz şeyi bulacağına ikna olursa kazanan bir sayfanız olur.
5. Yüksek değerli trafik sağlayacak anahtar kelimeleri hedefleyin
Bazı anahtar kelimeler diğerlerinden daha yüksek değere sahiptir. Bu anahtar kelimeler, satış hunisinin içinde bulunduğunuz bölümüne göre değişiklik gösterebilir. Sitenize trafik çeken bir anahtar kelime seçerseniz doğru içeriğe de sahip olmanız gerekir. Bu sayedeyse oranınızı azaltabilirsiniz.
Sonuç olarak hemen çıkma oranı önemli bir sıralama faktörüdür ve sitenizin sağlığının farkında olmak için önemli bir ölçümdür. Bu nedenle dikkate alınması gerekir ve azaltmak için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.